200x200 piksel Reklam Alanı
200x200 piksel Reklam Alanı

Türkiye’de Denizcilik Bilinci / 2. Bölüm

Türkiye’de Denizcilik Bilinci / 2. Bölüm

16 Şubat 2012 | TEKNİK MAKALE
30. Sayı (Ocak-Åžubat 2012)

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel T. C. Maltepe Üniversitesi, Gemi ve Yat Tasarımı Bölümü Kurucu Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel
T. C. Maltepe Üniversitesi, Gemi ve Yat Tasarımı Bölümü Kurucu Başkanı
Denizciliğin Sporla İlişkisi
Denizcilik konusunda bilinçlenmenin bir bacağı da halkın denizle ekonomik ilişki içine girmesidir. Bunun yoluysa, halka denizin pratik eğitimini vermekten geçmektedir. “Tersane işçileri, tayfalar ve balıkçılar denizciliğin zaten doğal ilgilileridirler. Önemli olan deniz ilgi ve çıkarlarının gerçek güç ve aynı zamanda en yaygın kitle olan orta ve düşük gelir düzeyli guruplarda, doğmasıdır. Bu noktada deniz sporları yaşamsal bir görev üstlenmektedir. Atatürk, sporlar konusuna girerken, denizcilik sporlarını 1937 Hükümet Programı’nın en üst köşesine yazdırmıştır” (Yıldıral, 2001)9 . Tarih; sporların “ulusal gelir düzeyi yükseldikten sonra elde edilen sonuçlar olduğunu değil, tam tersine, ulusal gelir düzeyini yükseltmeye yarayan etkenler” olduğunu kanıtlamaktadır. Dahası, “günümüze gelen gelişiminde kitleler, tarihin hiçbir döneminde kendiliklerinden özenerek, -denizci- ya da sporcu olmuş değillerdir. Tam tersine kitleleri sporcu yapan olgu, ulusal siyasi hedeflere varmak için, üretilen politikaların duyduğu gereksinimlere göre geliştirilen yönetimsel önlemler olmuştur” 10.
Sporlar, kendilerine özgü becerilerin elde edilmeleri için disiplinli çalışma, dayanışma ve birliktelik gerektirirler. Sporlar insanlara, sosyal kimliklerini inisiyatif sahibi vatandaşlar olarak pekiştirmeyi öğretirler. Sporlar insanlara, takım olmayı öğretirler. Bu nedenlerledir ki; sporunu yaygın örgütlememiş; yaygın kulüpleşmemiş uluslar; istikrarlı, katılımcı ve geniş tabanlı sivil toplum örgütlenmelerini beceremezler. Klasik Yunan filozoflarının sporları “ulus olmanın şartı” ve Atatürk’ün de “ordu kadar önemli” saymasının nedeni işte budur.
Amatör denizcilik sporları petrokimya ürünleri, polyester türevleri, karbon, karbon fiber hatta titanyum, kevlar gibi birçok çağdaş malzemenin endüstriyel gelişimini ve dolaşımını sağlar. Bu maddeler; mühendislik ve tasarımda zengin ve gerçekçi seçenekler verir.
“AB ülkelerinde efektif yelken sporcusunun nüfus tam sayılarına göre ortalaması % 7’dir” (Yıldıral, 2001) 11. Bu durum, “yalnızca emperyalizmin doğal sonucudur” diye kestirip atılamaz. Gelişmiş batılı ülkeler, bu duruma II. Dünya Savaşı’ndan sonra ulusal programlarına koydukları “araçlı doğa sporlarını yaymak” politikasıyla gelmişlerdir.
Amatör denizciliğin en özde yatan gereksinimi, kendisine talebin yaratılmasıdır. Örneğin yelken kulüpleri denizcilik sporlarının yayılmasını sağladıkları gibi, tüm sporlara da kaynak aktarmakta, tüm sporların yayılmasını sağladıkları gibi denizciliğin tabanını ve böylece halkın denizcilik bilincini oluşturmaktadırlar.
Örneğin küçük yaştan itibaren denize çıkmaya şartlanmış olan sporcu yaşı büyüdükçe daha büyük yelkenliye veya motoryata ilgi duyar. Motoryat sahipliğinde kanıksanmış bir eğilim de, yat sahiplerinin yeni tekne alırken hep daha lüks ve daha büyük teknelere yönelmelidir. Burada ünlü Alman sosyolog Thorstein Veblen’in “gösterişçi tüketim (conspicious consumption)” 12  (Veblen, 1899) kuramı da bazı toplumsal katmanlardaki bireylerin tüketim alışkanlıklarını açıklamaya yardımcı olur. Pierre Bordieu’nün13 “sınıfsal yeniden üretim ve kültürel beğeniler kuramı” (Bordieu, 1984)da, çok katmanlı toplumlarda farklı toplumsal sınıfların kültürel mallara ve maddi kültüre gösterdikleri tepkiyi kavrama açısından bu örneği doğrulamaktadır.
Eğer bir toplumda denizcilik özendirilirse, tekne endüstrisi de gelişecek ve genişleyecektir. Geniş, aktif ve güvenilir yerli talep, bu süreç içinde, bazı firmaları imalathaneden tersaneye, tersaneden daha büyük kapasiteli tersaneye doğru büyümeye veya birleşmeye, bazılarını çok yönlü ticarete ve çeşitlenmeye, bazılarını da uzmanlaşmaya ve yan sanayi oluşumuna iter. Denizciliğin bu şekillerde örgütlenmesi ve işlerliğinin sağlanması sonucunda, yani Avrupalı örneklerinde görüldüğü gibi yayılması durumunda, ulusal gelire yapacağı katkı büyük olacaktır.
Kısacası amatör deniz sporları sektörü; ucu donanmaya kadar varacak zincirleri içinde ve denizcilik gücünün, denizin kendi doğal ilgilileri dışındaki asıl amaç edinilmesi gereken “halk ile” doğrudan karşılaşan yüzü, olmaz ise olmaz en alt unsuru, denizciliğin en tabandaki temel sektörüdür.

Denizcilik Eğitimi
Temelde denizcilik eğitimi pratik bir eğitimdir. Denize çıkmadan denizci olunamaz. Denizcilik bilinci kendiliğinden de doğmaz. Bu bilinci yaratmada insanlara denizcilik pratiğini yaşatmak asıldır. Ya da, halka net programlar halinde “denizciliğin ulusun gelirine ve dolayısıyla da kendi kişi başı gelirine katkısı” anlatılmalıdır. Bunda başka yollar da aranabilir. Ama emin olunuz ki, halka “denizi sevin” demek, “denizin şiirini söylemek veya resmini göstermekle” ya da “vapurumu vermiyorum” kampanyaları düzenlemekle bir ülkede denizcilik bilinci oluşamaz.
Türkiye’de ilk denizcilik işletmesi bölümü, ilk gemi inşaatı mühendisliği bölümü, ilk oşinografi, su ürünleri bölümü batılı ülkelerdekilerden çok sonra kurulmuşlardır.
“Semiyotikçi ve iletişimci Roland Posner bir skala yapmış ve kültürel bilgi kümelerini iç içe geçen ve hemmerkez (konsantrik) daireler halinde çeperden (periferden) merkeze doğru sıralamış. Onun kuramına göre bilgi kümeleri sürekli çeperden merkeze doğru gelmeye çalışırlarmış” 14  (Posner, 2001). Türkiye’de denizcilik konusundaki birçok bilgi ne yazık ki çeper kültürlerde bile yer almamaktadır.
Denizcilik eğitiminde üniversitenin yeri zedelenmemelidir. Denizcilik haftaları düzenlenmeli, bu haftalarda üniversiteler başta olmak üzere heryerde konfernslar verilmeli, etkinlikler yapılmalıdır. Denizcilik politikası gözden geçirilmeli ve üniversitenin temel ilkeleri belirlenmelidir.
Deniz Güvenliği
Denizcilikle ilgili Türkiye’nin altında imzası bulunan birçok uluslararası kuruluş, protokol ve sözleşme vardır. Bunlardan bazıları IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), SOLAS (Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi), COLREG (Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü), INMARSAT (Uydular Aracılığı ile Deniz Haberleşmesi Örgütü Uluslararası Sözleşmesi), MARPOL (Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesi Hakkında Uluslararası Sözleşmesi)’dur. Bu sözleşmeler, deniz araçlarının tasarımı, işletimi ve kullanımıyla ilgili ölçütleri belirleyen, ayrıntılı norm sistemleridir ve sürekli yenilenmektedirler. Birbirine bağlaşık bulunan kurallar silsilesi, teknenin tasarımını tümden etkilemektedir. Bu kurallar gözetilmeden tasarlanacak deniz araçlarının son derece ciddi sakıncaları vardır. Bu kurallar bütünü yeterince anlaşılmadan, öğrenilmeden, kavranmadan yapılan birçok tekne Türkiye’de denizlerde can taşımaktadır,
Deniz güvenliği konusunda bir başka önemli unsur deniz personeli kalitesi olarak gözükmektedir. Kaliteli denizciler yetiştirebilmek ve bu denizcileri dünya denizcilik endüstrisine ihraç etmek üzere eksiklerin giderilmesi gerekmektedir. Liman düzenlemeleri ve kıyıya yakın yol yapım çalışmalarında da, deniz seviyesinde önümüzdeki yıllarda oluşabilecek değişiklikler göz önünde bulundurulmalıdır.

Deniz Kirliliği
Bilinmesi gereken bir konu tüm dünya denizlerinin tehlike altında bulunduğudur. Tüm dünya denizlerinde, minik deniz canlıları gemilerin ballast suları ile her tarafa bedava yolculuk yapmakta ve boşaltıldıkları yeni ortamlarda, eğer doğal düşmanları yoksa bölgeyi istila etmekte ve bölgenin ekosistemini ciddi bir biçimde bozmaktadırlar. Tüm yörenin balıkçılık gibi ekonomik faaliyetlerini sekteye uğratmakta, insanlarda hastalıklara hatta ölümlere yol açmaktadırlar. “Bazı bilim çevrelerine göre bu olgu dünya için en büyük ilk dört tehdit arasında sayılmaktadır. Sonunda yıllar süren tartışma ve diplomatik toplantılardan sonra  IMO, Şubat 2004’te Ballast Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Türkiye de bu anlaşmaya taraf olduğu için, gemilerin daha tasarım aşamasında bu soruna eğilmesi gerekmektedir” (Yalçın, 2004)15.

Denizcilik ve Turizm Sektörü
Çok kolay anlaşılacağı üzere, “turizm” de denizciliği geliştiren çarklardan biridir. Bunun yanında Türkiye Akdeniz’deki charter turizminin % 3’üne sahip olan Hırvatistan’ın bile gerisindedir. İvedilikle toplam yat yatağı sayısının artırılması, yat limanı sayısının artırılması, bu alandaki istihdamın artırılması, döviz girdisinin artırılması gerekmektedir.
Yelken yarışçılığının olası büyük katkılarından yararlanmak mümkün olmamıştır. Türkiye’de yelken kulübü adabına uygun sosyal ortam sağlanamamaktadır. Yat kulüplerinde amaç dışı kar amaçlı her şey vardır. Pastaneler, meyhaneler, barlar ve diskotekler yat kulüplerini doldurmuştur. Dış turizmden beklenen hedef kitlenin alışkanlık ve görgülerine aykırı düşülmektedir. Böylece yat turizminden beklenen girdiler iyi bir düzeye gelememektedir.

Sonuç
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarını birleştiren uluslararası deniz ulaşım yollarının üzerinde olan çok uzun bir kıyı şeridine sahip Türkiye’nin coğrafi konumu, çok sayıda etkileşimli, nitelikli ticari ve endüstriyel faaliyet alanını içine alan denizcilik sektörünü ülke ekonomisi için vazgeçilmez kılmaktadır. Öncelikle, denizciliğin; donanmasıyla birlikte, endüstrisiyle birlikte, ticareti ve sporlarıyla birlikte bir bütün olduğunun herkes tarafından anlaşılması gerekmektedir.
Türkiye’de birbirinden bağımsız bakanlıklara dağılmış bir denizcilik anlayışı mevcuttur. Devlet Bakanlığı, Denizcilik Bakanlığı’na dönüşmedi diye yapılabilecek işleri yapmaktan geri kalınamaz. Türkiye’de denizcilik; devlet ve endüstri arasındaki örgütlenmeyle ve aynı şekilde üniversite ile endüstrinin, üniversite ile devletin entegrasyonu ile; Türk denizciliği stratejisi’ni kağıda dökülmesiyle,  akademisyenlerin çabalarıyla ancak gelişebilir.
“Denizcilik bilincinin geliştirilmesindeki iki maddeden biri, halkın karakteri, diğeri hükümetin yapısıdır. Halkın karakterinin denizcilik karakterine dönüştürülmesi gerekmektedir. Ne var ki, halkın denizcilik bilincinin geliştikten sonra, yönetenlerin, ulusun denizcilik çıkarlarından anlamaya başlayacaklarını beklemek yanılgıdır. Çünkü denizcilik bilincinin önünü açan önlemler, tıkpı deniz gücünün önünü açan yöntemler gibi yönetimseldir” 16. Tekrar anımsamak gerekir ki: Denizcilik bir devlet politikası ve uygarlık sahnesinde varolma biçimidir.
Jeostratejik ve jeopolitik konumu itibariyle Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya üçgeninde atlanamayacak bir geçit noktasıdır. Üstelik Türkiye, bölgesel etkinliğini artırabilir ve Avrasya’ya açılabilir; bu bir olasılıktır. Ancak küresel sermaye bu olasılığı, ortadan kaldırmak istemektedir. Çünkü, böyle bir Türkiye’ye kimse istediği koşulları kabul ettiremeyecektir. Şu çok iyi anlaşılmalıdır ki, Türkiye 21. yüzyılda çok büyük etkiler altında kalacaktır. Bu düzende teknolojiyi iyi ve etkin kullananlar, iyi kullanamayanlara hükmedeceklerdir. Bu tahakküm enstrümanlarından biri de, hiç kuşkusuz, denizcilik alanındaki yeni teknolojilerdir.
Türkiye, büyük fikri lideri ve kurtarıcısı Atatürk’ün önderliğinde Ulusal Bağımsızlık Savaşı’na doksanüç yıl önce başladı. Doksanüç yaz önce, doksanüç kış önce… Doksanüç yıl öncesi çok uzak bir tarih olmadığı gibi, günümüzden doksanüç yıl sonrası da çok uzak değildir. Küresel rekabet, çeşitli biçimlere bugün denizlerde de devam etmektedir. İşte tam bu noktada, büyük önder Atatürk’ün yıllar önce söylediği, ancak Türk Ulusu’nun henüz gerçekleştiremediği bir hedefi akıllara gelmelidir: “Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.” O halde artık Türk Ulusu için “Tam yol ileri” demenin zamanı gelmiştir.

Dipnotlar
9 Ergun Yıldıral, Bu Işığı Lütfen Yakın.
10 İkinci Deniz Gücü Sempozyumu Kitabı, Harp Akademileri Komutanlığı, s. 81, 276.
11 Ergun Yıldıral, Bu Işığı Lütfen Yakın.
12 Thorstein Veblen. The Theory of the Leisure Class.
13 Pierre Bourdieu. Distinction: a Social Critique of the Judgment of Taste.
14 Roland Posner. “Kültür Nedir? Antropolojideki Temel Kavramların Göstergebilim Açısından Yorumu”. s. 46.
15 Cahit Yalçın, Yüzyılın En Önemli Tehdidi.
16 İkinci Deniz Gücü Sempozyumu Kitabı, Harp Akademileri Komutanlığı, s. 235.

Kaynaklar
  • Adams, James L. Bir Mühendisin Dünyası. Ankara: Tübitak Popüler Bilim Kitapları, 2004.
  • Bourdieu, Pierre. Distinction: a Social Critique of the Judgment of Taste, Çev. Richard Nice, Harvard University  Press, 1984.
  • Earl, Ralph; Alden, Carol Storrs. Makers of Naval Tradition. 1925.
  • İkinci Deniz Gücü Sempozyumu Kitabı, Harp Akademileri Komutanlığı, 1999.
  • Posner, Roland. “Kültür Nedir? Antropolojideki Temel Kavramların Göstergebilim Açısından Yorumu”, 2001.
  • Snow, Charles Pearcey. İki Kültür, Çev. Tuncay Birkan, Tübitak, 1999.
  • Tokatlı, Attila. Tarih Boyunca Politika, Hür Yayın: Şubat, 1980.
  • Wall, Stephen. Is Britain a European Nation? http://www.europesworld.org/NewEnglish/Home_old/Article/tabid/191/ArticleType/ArticleView/ArticleID/21236/IsBritainaEuropeannation.aspx , 2008.
  • http://sehr-istanbul.blogspot.com/2011/07/tarihin-onemli-sahsiyetleri-istanbul.html
  • Veblen, Thorstein. The Theory of the Leisure Class. New York: Dover Thrift Editions, 1994.
  • Yalçın, Cahit. Yüzyılın En Önemli Tehdidi, 2004. www.turkishpilots.org.tr/DOCUMENTS/C_YALCIN_09_09_2004_Yuzyilin_En_Onemli_Tehdidi.htm
  • Yıldıral, Ergun. “Bu Işığı Lütfen Yakın”, İstanbul, 2001.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Yat Tasarımında DFMEA Uygulaması

EMRE ÖZEN, Doç. Dr. ŞEBNEM HELVACIOĞLU, Doç. Dr. AYHAN MENTEŞ İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi...
5 Temmuz 2018

Ponton Yatların Hidrodinamik Analizi

Bu çalışmada öncelikle ponton yatların küresel rekreasyonel tekne endüstrisi içinde hızla artan pazar payları dikkate alınarak tasarım özellikleri inc...
29 Aralık 2017

Ponton Yatların ABD Pazarına Dayalı Analizi

Küresel rekreasyonel tekne pazarının %75'i Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) bulunmaktadır....
1 Aralık 2017

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.