23 Nisan 2015 | SÖYLEŞİ 49. Sayı (Mart-Nisan 2015)

YATEF’in artık daha aktif bir federasyon olacağını söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Cüncan, federasyonun önceliklerinin, “Yabancı Bayrak Mevzuatı”, “çekek yerleri” ve “federasyonun genişletilmesi” olduğunu ifade ediyor. İnsanlara denizi sevdirmeyi hedeflediklerini belirten Cüncan, bunun da amatör denizciliğin maliyetinin düşürülmesiyle mümkün olacağını söylüyor…


Yat ve Tekne Endüstrisi Federasyonu (YATEF), su üstü ve su altında yapılan tüm spor ve spor dışı etkinliklerle ilgili tekne, araç, gereç, donanım, aksesuar ve teçhizatın imalat, ithalat, pazarlama ve satışı ile satış sonrası hizmetlerini veren firmalar ve bu firmaların temsilcilerinden oluşan dernekleri biraraya getiren bir kuruluş. 
YATEF’in gerçekleştirmek için çalıştığı ilkeler ise şöyle sıralanıyor: 
- Üyelerini oluşturan sektörler ve mensuplarının ortak mesleki problemlerini belirlemek,
- Bu problemlerin aşılabilmesi yönünde ortak fikir ve çözüm önerileri geliştirilmesine zemin hazırlamak,
- Resmi kurum ve kuruluşlarla gerekli konularda bilgi alışverişi ve koordinasyon sağlamak,
- Ülke ekonomisine, çıktı değer ile oranlandığında çok yüksek istihdam ve mesleki eğitim sağlayan bu sektörlerin, gelişmesi için gerekli altyapınıın hazırlanması yönünde, yukarıda söz konusu edilen maddeler doğrultusunda çalışmalar yapmak, sonuçlandırmak ve bu doğrultuda kendisine tevdi edilecek görevleri yerine getirmek, bu maksatla gerektiğinde teşkilatlanmak,
- Kurucularını oluşturan sektör mensuplarının mamullerinin yurtdışına pazarlanmasını temin amacıyla gerek sektör mensuplarının mesleki, ticari ve kural eğitimler; gerekse dış pazarlarla koordinasyonlarında rehber görevini üstlenmek,
- Yurtdışı ilişkilerini geliştirmek, mal ve hizmet ihtiyacı duyan yurtdışı potansiyel alıcıların Türkiye’de muhatap bulmalarını kolaylaştırmak, bu amaca daha iyi hizmet verebilmek için üye sektörlerle ilgili bir bilgi bankası oluşturmak,
- Yurtiçi ve yurtdışı fuar ve benzeri tanıtım faaliyetlerinde koordinasyon ve rehber görevini üstlenmek, gerektiğinde üyelerini temsilen bu tür faaliyetlerin bizzat veya ilgili kuruluşlarla müştereken icra edilmesini sağlamak,
- Temsilcili bulunduğu sektör dernek ve üyesi kurum, kuruluş ve şahısların, yurtdışından alacakları her türlü mamul, yarı mamul ve hammadde halindeki ihtiyaçları ile ilgili ithalatlarının en seri, en sağlıklı ve en ekonomik şekilde gerçekleşebilmesi için, ilgili resmi makamlarla ve kuruluşlarla gerekli ilişkilerin tesisi, koordinasyonunun sağlanması, ihtiyaç duyulacak mevzuatın düzenlenmesi aşamasında her türlü enformasyon ve teknik desteğin sağlanması, işlemlerin sonuçlandırılması.

YATEF 2004 yılında kurulmuş olmasına rağmen yeterince arzu edilen başarıyı gösterememiş. Ancak son dönemde kurulan yeni dernekler ve yeni yönetim anlayışı ile çok daha aktif olacağı görülüyor.
Şu anda YATEF’e  üye 7 dernek bulunuyor. Bu dernekler şöyle:
- Deniz Endüstrisini ve Denizciliği Geliştirme Derneği (DENTUR)
- İzmir Tekne İmalatçıları Dayanışma Derneği
- Marmara Yat ve Tekne İmalatçıları Derneği (MAYTİD)
- Yat ve Tekne Donanım Malzemeleri İmalat ve İthalatçıları Derneği (YADMİDER)
- Deniz Motorları ve Sevk Sistemleri İthalatçıları-İmalatçıları Derneği (DEMSİD)
- Yat ve Tekne Distribütörleri Derneği (YATEDD)
- Klasik Yat Yapımcıları Derneği



YATEF’in Yönetim Kurulu Başkanlığını, aynı zamanda Deniz Motorları ve Sevk Sistemleri İthalatçıları-İmalatçıları Derneği (DEMSİD)’nin başkanlığını da sürdüren Bülent Cüncan yapıyor.
YATEF Başkanı Bülent Cüncan, federasyonun sektörün sıkıntılarını belirlemek ve bunlara çözüm bulmak amacını taşıdığına işaret ederek, YATEF’in gündeminde yer alan öncelikli konulardan birinin “yabancı bayrak problemi” olduğunu söylüyor. Yabancı bayrak probleminin hem Türkiye’deki yat ve tekne üreticilerini ve ithalatçılarını hem de ekipman ve aksesuar üretici ve ithalatçılarını etkilediğini belirten Cüncan, şunları söylüyor: “Şu an önümüzdeki en önemli konu, ‘Yabancı Bayrak Mevzuatı’. Bu konuda DENTUR’un da çabaları vardı. DENTUR çok güçlü bir dernek ama devlet kanadında federasyon çok daha önemli. Bu nedenle federasyon olarak bu konuyla daha çok mücadele edeceğiz. Şu anda mevzuat açıklığından dolayı inanılmaz bir ikinci el tekne ithalatı var. Konsolosluklara gidilerek yapılan bu satışlar tamamen kayıt dışı. Biz bunun ortadan kalkmasını istiyoruz. Dolaşımla ilgili bir takım katı kuralların getirilmesini istiyoruz. Ama devlet kanadında karşımıza bir federasyon daha çıkıyor: Amatör Denizcilik Federasyonu. Maalesef, sanki sektörün tek federasyonuymuş gibi onlardan alınan görüşler daha fazla önemseniyor. Biz bir öneriyle gittiğimizde, bize ‘sektör içinde buna karşı da görüş var’ deniyor. Acaba otomotiv sektörünün sorunları  ele alınırken şoförlerin görüşlerine bu kadar önem veriliyormu? Amatör Denizcilik Federasyonu bizim sektörümüzün sadece kullanıcılar tarafını temsil ediyor. Tabi ki ‘Yabancı Bayrak Mevzuatı’nın devamını istiyorlar. Federasyon olarak bir de bu konuda mücadele ediyoruz. Biz, Yabancı Bayrak Mevzuatı ile ilgili bir dosya hazırladık ve bakanlığa verdik. En son GİSBİR’deki STK toplantısında yine dile getirdik ancak bir türlü sonuç alamadık.”
YATEF’in gündemindeki bir diğer konunun da “çekek yerleri” olduğunu söyleyen Bülent Cüncan, “İnsanların teknesine bir römork alıp, 3-4 metrelik botunu römorkla götürüp denize atıp, sonra tekrar römorküne alıp evine, bahçesine götüreceği alanlar yok. Herhangi bir marinanın içine girip de onun alanını kullanmak amatör denizci için çok pahalı. Ya da insanların teknelerini deniz kıyısında bırakabileceği raflı sistemler gibi uygun fiyatlı sistemlere ihtiyacımız var. Maddi olarak ufak bir tekne almak zor değil. Ancak tekneyi aldıktan sonraki masrafları çok yüksek. Bu noktada hükümetin yaptığı çok önemli bir uygulamayı da göz ardı edemeyiz: Eskiden vergilendirme, aracın beygir gücüne göre yapılıyordu. Bazen 5 bin liraya aldığınız bir tekne için 6 bin lira vergi vermek durumunda kalıyordunuz. 2009’da yapılan değişiklikle bu kalktı. Şimdi 5 metreye kadar tekneler için sadece bağlama kütüğüne gidip 86 lira ödüyorsunuz. 5 metreden 9 metreye kadar ise yılda 380 lira. Ancak yüzde 18 KDV artı yüzde 8 ÖTV alınması amatör denizciye ağır yük getiriyor. Bunlarda da biraz iyileştirmeye gidilirse denizin maliyetini biraz daha düşürebiliriz. Bu şekilde yabancı bayrağa yönelmeyi de önlemiş oluruz”

Antalya ve Bodrum’daki tekne üreticilerini de bünyemize katmak istiyoruz
YATEF’in genişlemesi ve çok daha güçlü bir federasyon haline gelmesi için de çalışmalar yaptıklarını söyleyen Bülent Cüncan, şöyle devam ediyor: 
“Antalya’daki, Bodrum’daki tekne imalatçılarını da federasyonumuza katmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu bölgelerdeki üreticileri bir dernek çatısı altında toplayıp, federasyonumuza katmak istiyoruz. Bunun arkasından da çekek yerleri ile ilgili birkaç projemiz var.”

İç sularda da amatör denizciler oluşmaya başladı
“Yat ve tekne sektöründe, yıllardır belli bir pastamız var. Bu pastayı bir türlü genişletemiyoruz. Sadece pastadan alınan paylar değişiyor. Zaten denizi çok seven bir toplum değiliz. Sektörün denizi sevdirmeye, denizi kullandırmaya yönelik de çalışmalar yapması gerekiyor. Bizim hedeflerimizden biri de bu. Ancak yüksek vergilerden bağlama sorununa bir yığın sıkıntı var. İnsanların keyif için aldığı tekne bir bakıyorsunuz eziyete dönüşüyor. Amatör denizci sayısını artırmamız gerekirken biz var olanları da kaybediyoruz. Bu noktada tek sevindirici şey, iç sularda da amatör denizcilerin oluşması. Bugün Elazığ’a, Van’a tekne ve motor satmaya başladık.”

Deniz Motorları ve Sevk Sistemleri İthalatçıları, İmalatçıları Derneği
Başkanlığını yaptığı, Deniz Motorları ve Sevk Sistemleri İthalatçıları, İmalatçıları Derneği’nden de bahseden Bülent Cüncan, “Derneğimiz; dıştan ve içten takma motor ithalatçıları, imalatçıları ve bunların servislerinin 2014’te kurduğu yeni bir dernek. Şimdilik sektördeki tüm oyuncular üyemiz değil. Ama üyemiz olmayan motor markalarını da bünyemize katmayı istiyoruz” şeklinde konuşuyor.
 

---

R E K L A M