
|
ASBAÅž Genel Müdürü Zeki Gürses: “Tekne üretim ve talebi büyük boylarda yoÄŸunlaşıyor”![]()
Kompozit tekne üretiminde Türkiye’nin en önemli yat yapım merkezi olan Antalya Serbest Bölgesi, geçtiÄŸimiz 10 yıl içinde 182 yat üretti. Krizle birlikte büyük boy tekne üretim ve talebinin arttığı bölgede, 24-40 metre arası tekne üretiminde yüzde 15, 40 metre üstü teknelerde ise yüzde 18’lik artış yaÅŸandı. Türkiye’nin kompozit yat üretim ve ihracatına en büyük katkıyı yapan Antalya Serbest Bölgesi yat üreticileri, büyük boy tekne yapımlarına yöneldi. 10 yılda 182 yat üretimi gerçekleştirilen bölgede, 51 yat üreticisi faaliyet gösteriyor. Krize rağmen 2008 yılında 48, 2009 yılında 23 yat üreten bölgede, bu yıl 25 civarında yat yapımının tamamlanması bekleniyor. Krizle birlikte büyük boy tekne üretiminin arttığı bölgede, tekne talebinin yaklaşık yüzde 35’i yön değiştirdi. 24 metre altı tekne üretimi ciddi biçimde düşerken, 24- 40 metre arası tekne üretiminde yüzde 15, 40 metre üstü teknelerde ise yüzde 18’lik artış yaşandı. Geçtiğimiz aylarda Antalya Serbest Bölgesi’ni gezip yat üreticileri ve Antalya Serbest Bölge İşletici A.Ş (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses ile görüştük. Gürses, serbest bölgede faaliyet gösteren firmalar, bölgenin yatçılara sağladığı avantajlar, yat üretim rakamları ve bölgenin hedeflerine ilişkin dergimize şu açıklamalarda bulundu: “Antalya Serbest Bölgesi 1987 yılında kuruldu. İlk dönemlerde yat üretimi bölgemizde yoktu, makine ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalar, dönem dönem bölgede yer aldı. 2000 yılında bölgeye, ilk yat yatırımcı firma olarak Notika Yatçılık geldi. Bu tarihten itibaren yat firmaların sayısı hızla arttı. 2001 yılında firma sayısı 3 iken, 2005 yılında 20, 2008 yılında 46 oldu. Bugün itibariyle 51 firma bölgede faaliyetlerini sürdürüyor. 51 firmanın 34 tanesinin üretim ruhsatı var. Geri kalan 17 firma, üretim yapan firmalara alım- satım gibi lojistik işlerde destek sağlıyor. Lojistik hizmetler arasında teknelerin denize indirilmesine yönelik işler de yer alıyor. 34 üreticimizden 12’si yabancı veya yabancı ortaklı firmalar. İtalya, Hollanda, İsrail, İngiltere, İsviçre, İspanya ve Almanya gibi değişik ülkelerden yatırımcılarımız var. Yer kiralama taleplerini karşılamakta zorlanıyoruz “Yat firmaların burada konumlanmasının en büyük sebebi, vergi konusunda avantajlara sahip olmak. Serbest bölgedeki firmalar, kurumlar vergisinden istisna tutuluyor ve çalışanlarına yönelik gelir vergisi ödemiyorlar. Bu iki avantajın yanı sıra bölgedeki açık alan kiraları oldukça düşük, metrekare bazında yıllık kira bedeli 2.42 dolar. Yatçılar için deniz kenarında arazı satın alarak üretim yapmak oldukça maliyetli. Serbest bölgenin rıhtımının olması, yatların denize indirilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca bölgenin hemen yanında marina da var. Antalya’nın uygun ikliminde yılın 9 ayı açık havada yat üretmek mümkün. Tüm bunlar, yatçıların Antalya Serbest Bölgesi’ni tercih etmelerinde etkili oldu. Yıllar itibarıyla denize inen teknelerin sayısı arttıkça bölgeye olan ilgi de artıyor. Serbest bölge çok hızlı büyüdü, 634 dönümlük arazimizde, artık açık alanımız kalmadı. Ancak hazineye devredilmiş toplam 40 dönümlük kapalı alanı, yeni yatırımcılarımız için değerlendirebiliyoruz.” “Üretilen yatların yüzde 95’i yurtdışına ihraç ediliyor. Üreticiler Düsseldorf, Monako, Cannes gibi uluslararası yat fuarlarında teknelerini sergiliyorlar. Yat fuarları, yatların satışında çok önemli bir pazar. ‘Yatırımcı, yatırımcı çeker’ prensibinde olduğu gibi, satılan her yatın çevresinde olan ilişkiler, yat satışları için potansiyel oluşturuyor. Mevcut firmalarımızla kurumsallaşarak, markalaşarak katma değeri artırmaya yönelik bir çalışma içindeyiz. Bu doğrultuda tanıtımlara elimizden geldiğince büyük kaynaklar ayırmaya çalışıyoruz. İşletici firma ASBAŞ olarak firmalarla birlikte biz de fuarlara katılarak, masrafların paylaşılması noktasında üreticilere destek oluyoruz. Uluslararası dergilerde ortak ilanlara çıkıyor, bölgemizin imajını yerleştirici çalışmalar yapıyoruz.” Firmaları kapalı alanlarda üretim yapmaya yönlendiriyoruz “Serbest bölgede üretime yönelik belirli kurallarımız var. Öncelikle firmaları kapalı alanlarda üretim yapmaya yönlendiriyoruz. Hiçbir firma, özel izin almadan ve geçerli nedenleri olmadan açık alanda üretim yapamıyor. Çevre kirliliği yaratılmamasına özen gösteriyoruz. Kapalı alanın firma için yetersiz kaldığı durumlarda, kısa ve belirli süreler için açık alanda üretime izin veriyoruz. Serbest bölge gümrük dışı bir faaliyet alanı olduğu için, buradaki yasal çerçeve içinde hareket etmek zorundayız. Serbest bölgede kirliliğe müsaade etmiyoruz. Çıkan tehlikeli, tehlikesiz atıkları ayrıştılırıp, lisanslı firmalar tarafından imha edilmesini sağlıyoruz. Atıkların imhası tersanecilere bir miktar maliyet getiriyor. Bölgede kullandığımız kuyu suyu, şehir suyundan daha ucuz. TEDAŞ’tan aldığımız elektriği işletici firma olarak kar payımızı ekleyip, üreticilerimize kullandırıyoruz. Organize Sanayi Bölgeleri ile kıyaslandığında elektrik fiyatımız biraz daha yüksek. Enerji piyasasında da yapılan özelleştirmeler doğrultusunda elektrik hizmetleri de artık özel firmalar tarafından veriliyor. Özel bir firmayla anlaşarak elektrik fiyatlarımızı daha aşağı çekmeye yönünde çalışmalarımız var.” 9 yılda toplam 168 yat üretip, sattık “2009 yılı sonuna kadar, 9 yılda toplam 168 yat üretip, sattık. Bu yıl temmuz ayı sonu itibarı ile 182 yatın yapımı tamamlandı. Üretilen yatların yüzde 70’i kompozit. Kompozitin hafif ve mukavim bir malzeme olması, kompozit tekne taleplerini ve yapımları sürekli artırıyor. Türkiye’nin kompozit yat üretiminde dünyada üst sıralarda yer almasına, Antalya Serbest Bölgesi olarak ciddi katkı yapıyoruz. Kompozit dışında ahşap, çelik ve alüminyum tekne yapan üreticilerimiz de var. Geçtiğimiz yıl Sunrice firması gövdesi çelik, üst yapısı alüminyum olan 46 metrelik bir tekne üretti. Halen 40 metrelik çelik bir teknenin yapımı bölgemizde devam ediyor. Ahşap yelkenli tekne yapan firmalarımızdan Saba Yacht, 43 metrelik bir teknenin yapımını bu yıl içinde tamamladı. Alia Yatçılık katamaran yelkenli yapımında uzmanlaşmış bir firmamız. Üretim yapan firmalarımız, dünya standartlarında ve büyük boylarda hemen hemen bütün tekne tiplerinde üretim yapacak uzmanlığa ve birikime sahipler. Bölgemizde tekneler ağırlıklı olarak müşteri siparişi üstüne yapılıyor, açığa tekne yapan firma sayısı çok az. Firmalarımız süreç içinde yeterli sermaye birikimlerini yaparak seri üretime geçebilecek düzeye gelecekler.” Krize rağmen firma sayımızda bir azalma olmadı “Krizin başladığı 2008 yılı bölgemizde 48 yat firması faaliyet gösteriyordu. 2009 ve 2010 yıllarında krize rağmen firma sayımızda bir azalma olmadı, tersine 3 yeni firma daha bölgeye yatırım yaptı, üretici firma sayımız 51’e çıktı. Üretim rakamlarına baktığımızda da 2008 yılında 48, 2009 yılında da 23, bu yılda bugüne kadar 14 yat üretimi gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bu yıl toplam, 20 ile 25 arasında tekne üretileceğini tahmin ediyoruz. Krizle birlikte 20 metre altı tekne siparişleri biranda kesildi. Ama 20 metre üstü tekne siparişleri büyük artış gösterdi. 2009 yılına geldiğimizde 20 metre üstü siparişler, 30 metrelere çıktı. Bu yıl da siparişlerin 40 metre ve üstünde yoğunlaştığını görüyoruz. Tekne boyları uzadıkça, projelerin teslim süreleri de uzuyor. 40 metrelik bir projenin 2 yıldan önce bitirilmesi mümkün değil. Diğer taraftan büyük boy tekneler daha özellikli ve ciddi yatırım gerektiriyor. Bölgemizde yat üretimi sayısal olarak düştü, ama tekne boylarına baktığımızda üretilen teknelerin büyüklüklerinin arttığını görüyoruz.” 24 metre üstü tekne üretiminde büyük artış var “2009 yılına kadar toplam 168 tekne ürettik. 168 teknenin yüzde 78’i, 24 metre altında, yüzde 20’si 24-40 metre arasında, yüzde 2’si de 40 metre üstü idi. 2010 yılında, 24 metre altı tekne üretim oranı, yüzde 78’den 44’e geriledi. Buna karşın 24- 40 metre arası tekne üretimi yüzde 20’den 36’ya çıktı. En büyük artış da 40 metre üstü teknelerde yaşandı. 40 metre üstü tekne üretimi, yüzde 2’den yüzde 20’ye çıktı. Özetle 23 metre altında tekne siparişleri yaklaşık yüzde 35’ler seviyesinde azalırken, 24- 40 metre arasında yaklaşık yüzde 15, 40 metre üstünde ise yaklaşık yüzde 20’lik gibi ciddi bir artış yaşandı.” Tekne talebinin yüzde 35’i yön değiştirdi “Tekne talebinin yüzde 35’i yön değiştirdi, müşteriler 24 ve 40 metre üstü büyük boylarda tekne siparişi vermeye başladılar. CMM Yatçılık 60 metre, Sunrice Yatçılık, 61 metrelik tekne sipariş görüşmelerini sürdürüyor. Ancak tekne boylarında yaşanan artışa paralel olarak hangarların da büyütülmesi gerekiyor. Hangarlarımız boy ve en olarak 45 metre boya kadar tekne yapımlarına uygun. Üreticilerimiz, 45 metre üstü tekne yapımı için hangar yüksekliklerini 18 metre ve üstüne çıkarmaya yönelik çalışmalar yapacaklar. Tekne boyları arttığı için tekneleri denize indirdiğimiz rıhtımda da iyileştirme yapmayı gündemimize aldık. 500 tona ve 50 metre boya kadar olan tekneleri, arabalı kızak sistemiyle suya indiriyoruz. Aynı şekilde bu ölçülerdeki yatları denizden karaya alabiliyoruz. Tekne boyları 50 metrenin üstüne çıktığında kızak sistemimizde bir iyileştirmeye yapacağız veya yüzer havuz getiriceğiz.” Büyük boy tekne siparişleri arttı “Yat sektörü ciddi bir kriz yaşıyor. Avrupalı üreticiler çok zor bir dönem geçiyor. Yat sektörü bugün bıçak sırtında, yeni sipariş alımında ciddi zorluklar var. Bu dönemde yeni siparişler en üst tabakadan süper zenginlerden geliyor. Bu nedenle 35 metre altı siparişler durdu, büyük boy tekne siparişleri arttı. Ancak büyük bir kesim, yeni tekne almak yerine mevcut teknelerini kullanma gayreti içindeler. Bu süreçte, bölge olarak biz de bakım onarıma önem veriyoruz. Bölgemizde daha önce burada yapılan yatların bakım onarımlarını yapmaya ve yeni gelecek bakım onarım taleplerini değerlendirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Yat sektöründe sıkıntı bir iki yıl daha devam edecek gibi görünüyor. Bu süreçte üreticilerimiz, atıl kapasitelerini de kullanarak bakım onarımda iyi bir yere gelmeyi hedefliyor. Bölgemizdeki üreticiler, birikim, donanım ve alt yapı olarak bu işleri yapacak kapasiteye sahipler. Serbest bölgede kümeleşerek çalışma avantajımız var. Bakım onarım işi, açıkta yapıma uygun, 3 ile 6 aylık gibi kısa süreçlerde yapılan, katma değeri yüksek ve devamlılığı da çok iyi bir hizmet. Bakım onarım işlerinin tersane açık alanlarında değil, öncelikle çekek alanında ayrılan yerlerde yapılmasına yönelik bir çalışma içindeyiz.” İlginizi çekebilir... Sanatçı Belma Bozkurt, 'Denizde Eko- Sanat Terapisi, Yeni Nesil Yaklaşımın İlk ÖrneÄŸi'Yelkenfest Yelken Okulu iÅŸbirliÄŸi ile sanatçı Belma Bozkurt moderatörlüğünde Eko-Sanat Terapi için Pendik Marina'dan Sedef Adası'na doÄŸru yelk... Cem HüroÄŸlu; 'Data Hidrolik için 2022-23 yılları beklentilerin üzerinde geçti. 2024 yılından da geçen senenin üzerinde bir talep bekliyoruz'Data Hidrolik Makina Sanayi A.Åž. Satış ve Pazarlama Direktörü Cem HüroÄŸlu, firmasının 2024 planlarını, yurtiçi ve yurtdışı fuarlar hakkındaki deÄŸerlen... Baran Akalın: "Hem Karada, Hem de Denizde Kullanılabilecek Karavan Projemiz Var"Aslında mimarım, Haliç Üniversitesi'ni bitirdikten sonra San Frans. Academy of Art'ta yüksek linans ve endüstriyel tasarım doktorası ile 4 sen... |
|||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.