Boat Builder Türkiye 31. Sayı (Mart-Nisan 2012)

MAKALE dislik ve tasarım disiplinlerinde: bilimsel makalelerde, iyice benimsenerek. kendine kullanım alanı bulmuş: hatta bu terimin de içinde geçtiği tez başlıkları atılır olmuştur. Sonuç olarak "denize[ tasarım" demek "deniz koşullarına özgü" tasarım. demektir. Dolayısıyla. bu terimin, disiplin ismi olarak kullanımının özendirilmesi gerekmektedir. Yaratıcılık ve Buluş "Her bireyde var olduğu kabul edilen. bir şeyi yaratmaya iten farazi yatkınlık" yaratıcılık olarak tanımlanmaktadır (Türkçe Sözlük). Tasarlama yeteneğinin de "yaratıcılık" içerdiği su götürmez gerçektir. Teknolojide yaratıcılık. bir tasarım sorununa, buluş ve hayal gücünün önceki çözümlerinden farklı olan bir çözümünün uygulanmasıdır. Gerçek şudur ki. çözümün farklı oluşu o tasarımı arzulanır kılmamakta ancak, tasarımcının 'yaratıcılık düzeyini' işaret etmektedir. Teknoloji dünyasında birçok açıdan bir tasarımcının. artistik olduğundan daha çok "yaratıcı" olması gerektiği yönünde yaygın bir kanı vardır. Tasarımcının karşısında malzeme. ekonomik koşullar. eniyileştirme (optimizasyon). büyüklük ve işlev gibi birçok sınırlamalar bulunmaktayken. sanatçı (artist) çok daha az sınırlamaya tabidir. Sanatçının öncelikli ereği. çekici bir sanat ürününü ortaya çıkarmaktır. "Birçok kişi. yaratıcılığın öğretilemeyeceğini savunmaktadır. Ancak araştırmalar göstermiştir ki bu yetenek, birçok başka hüner gibi geliştirilebilmektedir. Yaratıcılık. belki de bir kişinin deneyimleyebileceği en değerli süreçtir. Zira yaratıcılık üzerinden yeni endüstriler doğmakta ve yaşam biçimleri değişmektedir" (Earle. 1972). "Buluş, uygarlığın gerçek temelidir ve insan ilişkilerinde en önemli itici güçlerden birisidir" (Shlesinger).Her iş. bir fikirle başlar. Bu işin kararlı biçimde gelişimi ve sonuçtaki başarısı: fikrin yenilik ve yaratıcı düşünce akımının sürekliliğine bağlıdır. Tarih boyunca hep Yaratıcı·ya özenen insanoğlu için ulaşılabilir bir "yaratıcılık" hedefi her zaman var olmuştur. Mimarlık ve iç mimarlık gibi alanlar ise.bu hedeflerin kısmen de olsa gerçekleştiği en büyük uygarlık vitrinleri olmuşlardır. "Örneğin 'kemer'. doğayı ayrı ayrı taş parçalar olarak ele alıp, yepyeni. ama daha güçlü bileşimler oluşturan. düşünceye dayanan bir yöntem olarak. bir buluş zaferidir". Boronowsky'nin ifadesiyle "insanoğlu doğayı çözümleyerek 'ölü taşlardan· görkemli katedraller yapmıştır" (Boronowsky). Özgün bir fikrin üretilmesi açısından gerekli olan bilimsel süreçler için birçok şey söylenebilir. Bunun bir yolu. eldeki teknoloji düzeyiyle çözüleceğine inanılan birkaç sorun bulmaktır. "Hemen herkes bir aygıt, bir zımbırtı veya hayali bir makine düşünüp tasar- ---c:......-.:::;__ ____ __:::,;...:=.--...::.__ layabilir. Buluşları başarılı olan buluşResim 4: "Celerifere" adını taşıyan ilk bisiklet, 1791 yılında Fransız buluşçu Comte de Sirvac tarafından tasarlanmıştı. 48 liöatlıılNtt MART· NİSAN 2012/SAYI 31 çular (mucit) genellikle aşağıdaki koşulların gerekli olduğuna inanırlar: Probleme ve benzer problemlerin çözümlerine karşı fazlasıyla duyarlı olmak. Birisinin ilgilendiği bir fikre ilişkin alternatif çözümlerin aranması. - Eleştirilen fikirlerin peşine düşme konusunda kişinin kendine güvenmesi. Bir fikri inanılır biçime dönüştürmek için bazı kaynaklara sahip olmak (zaman, para. başka insanlar. iletişim ve satış yeteneği)" (Adams, 2004). Tasarım ve buluşun (icat). teknolojinin yaratıcı yönleri olduğu yönünde klişeleşmiş bir kanı vardır. Oysa tasarlama etkinliğinin bütün evreleri yaratıcılık gerektirmektedir. Dolayısıyla yaratıcılığın sadece belirli evrelere atfedilmesi haksız bir klişedir. Mühendis James L. Adams öğrencilerine. "problemi kendilerine ifade edildiği biçimde kabul etmemelerini öğretmeye çalıştığını" ifade etmektedir. Ona göre. "geriye bir adım atıp neyin yanlış olduğunu veya çok genel bir anlamda neyin gerektiğini sorgulamak buluşla sonuçlanabilecek bir tasarım etkinliği için doğru bir yöntemdir ve yaratıcılığın ön plana çıkmasıyla sonuçlanmaktadır" (Adams, 2004). Bir kavramın en iyi biçimde uygulamaya geçirilmesi ve tutucu bir dünyaya kabul ettirilmesiyle karşılaştırıldığında. özgün bir kavramın üretilmesi nispeten daha kolay bir iştir. Kimi zaman tutuculuk. yalnızca teknoloji ürünlerinin kullanılmasında değil, tasarlanmasında bile kendini gösterebilmektedir. Nielsen "sosyal kabullenilebilirlik" (social acceptability) olgusunu irdelediği makalesinde. mühendislik eğitiminde tasarlama yöntemlerini konu alan bir çalışmaya dikkat çekerek. Fransız yapımı bir öğretim paketini örnek vermektedir. "Bu paket öğrencinin, gerece (materyele) kendi bakış açısını eklemesine izin vermeyerek, önceliği (inisiyatifi) öğretmene bırakmaktadır". Nielsen. "böyle bir modelin sosyal olarak Fransa'da kabul edilebileceğini" düşünmektedir. "Çünkü orada öğretmenlerin öğrencileri karşısında otoritelerini korumak istediğini" savlamaktadır. "Ancak İskandinav öğrencileri bu modeli kabul etmemektedirler: çünkü onlar da bunun kendi yaratıcı düşün-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=